28 Şubat 2010 Pazar

Eski Forma İle Yeniden(!)

Yaklaşık 70 sene aralıksız kullandığımız formaya yıllar sonra geri döndük. İşin ilginç tarafı, ülke futbolumuz bu formayı bıraktığımız Euro 96 elemelerinden itibaren gözle görülür bir çıkışa geçmişti. Yeni bir "şerefli mağlubiyetler" silsilesini kaldırmaz bu millet diye şaka yaptıktan sonra, geçiyorum forma ile ilgili yorumlarıma:

Öncelikle şunu iyice bir hatırlayalım: Ne oldu da milletçe bu formaya dönmeyi istedik? Cevabı çok basit: 2003'ten beri Milli Takımlar'ın forma sponsoru olan Nike firması, o kadar sade ve basit dizaynlar geliştirdi ki, sokaktaki adama sorsanız "nesi var bunun, ben de çizerim!" derdi. Gelin, hepsine tek tek bakalım:
2003 yazındaki Konfederasyon Kupası'ndan sonra giymeye başladık bu formayı. Bildiğimiz 2002 Dünya Kupası'ndaki default Nike dizaynı. Hatta daha da kötüsü! Güney Kore ve Brezilya formalarını hatırlayanlar demek istediğimi anlarlar.Yukarıda görmüş olduğunuz forma ise Euro 2004 model Nike'ın (yine) default dizaynı idi. Sadece biz değil, formalarını Nike'a üreten tüm ülkeler aynen bu formayı giydiler, tek farkı renkleri idi. Bu ne zevksizliktir, bu ne basite kaçmaktır! Aynı bayrak rengine sahip iki ülkenin maç yaptığını düşünsenize! Taraftarlar kimi destekleyeceğini şaşırırdı, o derece! Ne bir farklılık var, ne de sadece bize özgü olan birşey.... Ama durun, Nike'ın işgüzarlıkları bununla kalmadı:Yani, bu ne şimdi kardeşim! Hayır, anlamadığım şey, neden hiçbir TFF yöneticisi bu durumla ilgilenmedi? Nike 2006-2008 yılları arasında kullanılmak üzere tasarla(yama)dığı bu formaları tüm ülkelere, hatta kaleci forması olarak bile kakalamayı başardı! Bu mudur yani milyonluk anlaşmaların sonucu, GS forması tarzında, bildiğimiz parçalı bir forma yapacaksın, kırmızının ve beyazın tonlarını koyacaksın! E iyi de bunu 10 yaşındaki çocuk da yapardı, Nike tasarımcı kullanmıyor galiba?!İşte zurnanın "zırt" dediği yer! Tüm forma tartışmaları yukarıda görmüş olduğunuz 2008 model formalarla başladı. Esasında her iki forma da kamuoyunun baskısıyla "ısmarlama" olmuştu, fakat yine Nike'ın tasarım faciası sayesinde 2 adet başarısız forma tasarımı çıktı ortaya. İlk forma, başta Mehmet Demirkol olmak üzere birçok kesimin istediği turkuaza yönelikti. Fakat gelebilecek tepkilerden mi çekindiler nedir, formayı değil, şortu turkuaz yaptılar. Bunun üzerine çoğu kesimden "bizim bir ay-yıldız şeritli forma vardı, noldu ona?" sorusu iyice duyulunca yukarıdaki tuhaf forma çıktı ortaya: Şerit var ama ay-yıldızı dışında kalmış! Bu detayların dışında, yine basit, yine etkisiz, yine albenisi ve farkı olmayan vasat bir Nike tasarımı olmuştu bu formalar.

Bir de 2000'li yıllardaki Adidas formalarına bakalım:Görmüş olduğunuz üzere, "ay-yıldız şeritli" formaya ilk geri dönüşü Adidas yapmış zamanında. Euro 2000'de giyilen bu formadan o turnuvaya katılan Adidas'ın sponsor olduğu takımlardan bir tek Fransa'da benzeri görülmüştü, onun da yanılmıyorsam kolları gövdesi ile aynı renkte idi. Kolların renginden bahsetmişken, turkuaz forma mevzusu da bu tip farklı kol rengi ile çözülebilirdi. Yani beyaz formanın kolları turkuaz olabilirdi pekala. Gerçi tasarım dehası(!) Nike yetkililerine akıl vermek bize düşmez ama....2002 Dünya Kupası'nda giydiğimiz bu beyaz formanın (her ne kadar kırmızısı Nike kafası ile default tasarlanmış olsa da) diğer katılan hiçbir ülkede aynısı yoktu, tek farkı o "ay-yıldızlı şeridi" olsa bile Adidas bize özgü olan bu işareti, 2000 yılından itibaren ürettiği 2 formada da 2000'li yıllara uygun bir şekilde yeniden dizayn etmişti.

Nike ise resmen "gelin 1923'te giydiğiniz formayı verelim size" diyor. Kollara öylesine atılmış çizikler, yakada hiçbir şekilde göze çarpan bir özellik yok, sadece ay-yıldızlı şeridi 1923 model formadan alıp copy-paste etmişler! Cidden yazık, Nike bu tasarım işini malesef beceremiyor, Adidas ile Puma ise her turnuva öncesi tasarım harikası formalar üretiyor. Nike'ın tek beğenilen formaları olan Hırvat Milli Takım formalarının ise geleneksel tasarımı olduğundan dolayı üretici firmanın çok da önemi yok. Federasyonun artık bu işe ve gerekirse Nike'a bir dur demesi gerekiyor. Belki de Mehmet Demirkol yazmalı bunu, işte ancak o zaman iyi kamuoyu yapar bu fikir!

Not: Tıpkı diğer ülkelerin formalarındaki gibi neden bizim formamızda da federasyon amblemi yer almıyor? Hong-Kong Karması ile 2002'de oynadığımız hazırlık maçında mecburiyetten koymuşlardı amblemi, ama gayet güzel durmuştu. Bence bu da düşünülmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...