8 Mart 2010 Pazartesi

"Fener Ligden Koptu!"

Başlığa takılabilecek arkadaşlar için söyleyeyim, hayır 1 hafta öncesinde kalmadım. Lakin daha 2 gün öncesine kadar hemen herkes aynen böyle diyordu, hem de liderle Fenerbahçe'nin arasında 5 puan olmasına rağmen. Beşiktaş'ın, hatta Trabzonspor'un bile şampiyonluk ihtimallerinin konuşulduğu bir ortamda daha önde olan Fenerbahçe'nin 10 maç varken 5 puan geride kaldı diye "ligden koptuğunu" iddia etmek "BEN FUTBOLDAN ANLAMIYORUM" demektir kısaca.

Bunu diyenlere Aziz Pierre Van HOOIJDONK ne güzel isim bulmuştu: "QUALITY TURKISH MEDIA"

Ha, şimdi ne mi olur? Fenerbahçe açısından bakarsak: 3G'yi (Gençlerbirliği, Gaziantepspor, Galatasaray) yendiği takdirde %90 şampiyon olur. Bu iddiamı Daum'un geçmiş yıllardaki Fenerbahçe performansı da destekliyor. 2003-2006 arası döneme baktığımızda genellikle ikinci yarının ortalarına kadar bocalardı, lakin ligin sonlarında vites arttırıp zor maçlarda da önemli galibiyetler alırdı. Bu noktada bu 3 sezonun son 5 haftasında hep 3 galibiyet aldığı, son maçlarda da hiç kazanamadığı görülüyor. İlk 2 sezon son haftaya şampiyonluk garantilenerek girildiğinden o 2 maçı konuşmak çok da önemli değil. Son sezonun son maçı olan Denizli maçı ise Daum'un taktik fiyaskosu, yönetimin erkenden kutlamaya girişerek takıma rehavet vermesi ve hakemin yaptıklarının bir karışımı, yani apayrı bir konu. Bu sezonun son 5 maçına bakacak olursak:

30. Hafta: Beşiktaş

31. Hafta: Kasımpaşaspor(D)

32. Hafta: Eskişehirspor

33. Hafta: MKE Ankaragücü(D)

34. Hafta: Trabzonspor

Artılar:

- FB ile BJK'nin, son 10 yılda ligin son 5 haftasında oynadıkları maçlarda Fenerbahçe'nin bariz üstünlüğü görülüyor. 2001-2002, 2003-2004, 2006-2007 ve 2008-2009'daki maçların tümünü Fenerbahçe kazandı. Buna sebep olarak Fenerbahçe'nin ligin sonlarında daha sakin olmayı başarmasıyla da açıklayabiliriz.

- Eskişehirspor kendi sahasında ne kadar iyise, deplasmanda da o kadar kötü. 32. Haftaya kadar iyice hedefsiz kalacak olmalarını da dikkate alırsak Fenerbahçe daha da şanslı gözüküyor. Aynı "hedefsizlik" mevzusu Kasımpaşaspor için de geçerli. (Lig sonuna kadar 2-0'dan maç vermeye devam etmezlerse tabi!)

- Her ne kadar Daum'un "son hafta sendromu"na denk gelse de Trabzon karşısında Daum'lu Fenerbahçe'nin bariz üstünlüğü var: 7 maçta 6 galibiyet 1 beraberlik.

Dezavantajlar:

- Beşiktaş, yarışta kalsa da kalmasa da Fenerbahçe'yi yenmek isteyecektir. Sonuçta derbi bu, 3 ihtimale de açık.

- Kasımpaşaspor ligde kalmayı garantilese bile Fenerbahçe karşısında etkili oynayacaktır. GS maçındaki gibi arkada boş alan bırakırsa yenilirler, yoksa Fener'in işi zor.

- Eskişehir her ne kadar deplasmanda kötü oynasa da Kadıköy'de kazanabilmek için çıkacak. (Diğer takımlar için de geçerli tabi)

- Ankaragücü belki de bu rakiplerin en ters olanı. Beraberlik muhtemel. Fakat Fenerbahçe 33. haftaya şampiyonluk yarışında iddialı bir şekilde girerse o gazla maçı kazanır.

- Trabzon da Beşiktaş gibi Kadıköy'de maç kazanarak Fenerbahçe'ye darbe vurmak isteyecektir.

Tahminimce, bu 5 maçın yine en az 3'ünü kazanacak Fenerbahçe. Lakin bu maçlardan önce, yukarıda bahsettiğim 3G ve hemen sonrasındaki Kayseri maçlarını kazanmalı. Gerçi Ali Sami Yen'de alınacak bir galibiyet ile 1 hafta sonra Kadıköy'deki Kayseri maçı da kazanılabilir. 2 maç serisinin tam ortasında Ankaraspor maçının denk gelmesi de esas "fikstür avantajı"dır bence.

Son olarak, bunların hepsi yazıda kalır, şampiyon olacak takım çıkar sahaya takır takır oynar topunu, kazanır maçını. Gerekirse sadece rakibi değil, hakemi de yener. Bu açıdan yönetimin 2 haftadır hakemleri bahane göstermesi, şampiyonluğa giden bir büyük takımdan çok aciz bir camia emaresidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...