19 Mayıs 2010 Çarşamba

Return to 2006....

Saat sabahın 5'ine geliyor, uykum yok, zaten normalde de uyumazdım bu saatte. Yarın tatil, okul da yok, yapacak hiçbir iş yok. İşim olsa da yapacağımı, yapmaya uğraşacağımı sanmıyorum. 2 gündür kafam ağrıyor, ama öyle böyle değil! Açıklama yapıldığından beridir yarınki basın toplantısını bekliyorum, açıklamadan önce de klübün resmi sitesini arkadaşım f5 tuşunun yardımıyla bol bol yeniledim. Düşünüyorum, en son ne zaman bunları hissettiğimi. Mayıs 2006'da tabi ki. ÖSS'ye girecektim güya. 2 hafta boyunca dersi, dershaneyi, deneme sınavlarını bırakıp FB TV'nin başında geçirmiştim zamanımı. Şampiyonluk gitmiş, Nobre gitmiş, Aurelio'nun da gideceği söyleniyor, başkan istifa etmiş, tam bir kaos ortamıydı! Ve bu ortamda tek bir açıklama yapılmaması beni deli ediyordu. Biliyorum, şu an çok saçma geliyor bana da, lakin ancak Tümer'in transfer haberiyle toparlamıştım kendimi. Bu açıdan gerekli basın toplantısını bu kadar erken yapan yönetime teşekkür ediyorum.

Düşündüm de, sanki son 4 yılda olan hiçbirşey olmamış! Zico hiç gelmemiş; Lugano, Deivid, "Batman" Kezman, Edu, Carlos, Kazım, Gökhan Gönül, Maldonado, Emre, Güiza, Santos bunların hiçbirisi çubuklu formayı giymemiş, Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynanmamış, 100. yılda şampiyon olunmamış, Aragones kabusu hiç yaşanmamış; Tuncay, Appiah, Anelka, Aurelio, Ümit Özat, Rüştü, Mehmet Yozgatlı sanki halen takımdaymış, hatta ben bile üniversiteyi hiç kazanmamışım da halen daha lise sondaymışım gibi, yani kısacası sanki şu anki tarih 19/05/2006'ymış gibi. Bunda başka bir anlam arayanın içi fesattır, onu da belirteyim.

İnsanın hasar veren bir olayı aynı derecede, hatta daha beter yaşaması buymuş belki de. Arada geçen herşey bomboş, yazılmamış defter sayfası oluveriyor birden. 4 sene boyunca yaşadıklarım, tanıştığım insanlar, sevinçlerim, üzüntülerim.... Eğer o kadar şeyden sonra aynı noktaya dönüyorsam bütün bunların ne anlamı kalıyor? Kafam zaten ağrıdan patlıyor, bir de bu mevzularla kafa patlatmak istemiyorum, lakin yazmazsam da çatlardım.

4 sene öncesini düşünüyorum da, 90 gol atıp 81 puan toplayan, 20 hafta nağmalup gidip, 13 maç üstüste kazanan bir takım vardı. Ben yine öyle bir takım istiyorum, 1-0'a yatmayıp, mücadele eden.

4 sene öncesini düşünüyorum da, en çok o sezon en fazla emek veren Appiah'a üzülmüştüm, hatta kendimden fazla. Şimdi de 1,5 aydır 2008'deki gibi sakat sakat oynayan Gökhan Gönül'e üzülüyorum, yine kendimden fazla.

4 sene öncesini düşünüyorum da, ben de dahil çoğu taraftar istifasının ardından Aziz Yıldırım'ı neden geri çağırmıştı acaba?

1 - Alternatifsizlik: Fenerbahçe taraftarı her zaman eli maşalı, gücü kudreti bol olan, bir konuştu mu 1 aylık gündem yaratacak başkan ister. Kutlualp ve Saran gibi genç ve taze afaroz edilmiş isimler bu kalıba uygun değildi.

2 - "Fenerbahçe Düşmanları": Evet, şimdi daha iyi anlıyorum bunu! Nedense bu terim genellikle Fenerbahçe başkanlarının koltuklarının sallantıda olduğu zamanlarda duyuluyor klüpte. Tıpkı bugünlerde olduğu gibi. Bir laf daha vardır, o geldi aklıma: "Fenerbahçe'nin asıl düşmanları içeridedir." Bu klübün başına ne geldiyse gerek yönetim, gerek muhalefet içerideki zihniyetten geldi. Kimse adresi dışarıda aramasın, dışarıdakiler en fazla dalga geçer, ki aynı şey onlara olsa biz de aynısını yaparız. Dürüst olun azcık.

3 - Yüzüncü Yıl: Kaçan şampiyonluktan sonra daha da önem kazanmıştı, veyahut bize öyle yutturuldu. Lakin bu yüzüncü yıl mevzusu bile toparlanmamız için başlıca etkendi. Fakat bir türlü transfer yapılamayınca bu kez de transfer açıklaması için bekledim aylarca FB TV başında. Böylesine önemli bir sezonda klübün başında Aziz Yıldırım olmalıydı tabi, veya biz öyle sandık.

4 - Dünya Yıldızları: Van Hooijdonk, Ortega, Anelka, Appiah gibi futbolcuları getiren Aziz Yıldırım'ın ileride daha iyilerini de getireceğinden kimsenin şüphesi yoktu.

Peki, şimdi bu 4 nedeni alıp bir de bugün için bakalım:

- Aziz Yıldırım'ın halen daha net bir alternatifi yok. Belki fazla gözönünde olan Ali Koç olabilir. Açıkçası geçen yıl Şadan Kalkavan aday olduğunda sinir krizi geçirecektim neredeyse, o derece alternatifsiz!

- Halen daha düşmanı var bu takımın, yahu sen hiç hatayı kendinde aramaz mısın? derler adama....

- Malesef, artık önümüzde tüm camiayı birleştirip gaza getirecek bir 100. yıl daha yok!

- 2006'dan sonra Carlos (ve bence Lugano) dışında yıldız gelmedi. Bunda Kutlualp'in eksikliğinin de payı büyük. Bu açıdan da Aziz Yıldırım sınıfta kaldı.

Klüp için yarın belki de bir yol ayrımı başlayacak, ya Mayıs 2006'da kalındığı yerden devam edilecek, ya da yeni bir tarihe başlanacak.

Birşeylerin artık değişmesini istiyorum. Ne olduğu önemli değil. İsterse yönetim de kalsın, Daum da. Ama o zaman da kadroyu değiştirsinler baştan aşağı.

Eğer yönetim değişecekse, tamamen farklı düşünen ve farklı uygulayan kişilerin gelmesi gerekir.

Eğer Daum gidecekse, yerine tamamen farklı anlayışta bir hoca gelsin. Mesela Zico tekrar gelsin, tabi 2 sene sonra yerine Aragones'in tekrar gelmemesi şartıyla! :)

Eğer kadro değişecekse, baştan aşağı değişmeli. İsmi ilk yazılan adam (Alex) ilk başta gönderilmeli. Yeniden, farklı bir kadro kurulmalı. Öyle bir değişsin ki takım, görünce hepimizin feleği şaşsın! Ne bileyim, 3'lü savunma falan oynasın.

Birşeyler olsun artık yarından itibaren, yoksa 2006'daki gibi Tümer transferi bekleyeceğiz. Tümer de gelmez bir daha, Kewell gelir belki ha?

Umut fakirin ekmeği işte.

Ben şahsen bir daha tv veya bilgisayar başında transfer haberi beklemek istemiyorum. Aynı kadroyla sırf hoca değişerek yapılacak bir operasyon da istemiyorum. Ama bunu yapmayacaklarını da iyi biliyorum artık.

Biz de mecbur yine yıldız transferi bekleyeceğiz, Krasiç geliyor diyorlar, doğru mu?

2 yorum:

  1. bu belirsizlikler beni delirtiyor..

    YanıtlaSil
  2. Beklicez napalım başka bir umutla yıldız gelir diye ama gelen yine orta sınıf brezilyalılar olacak... Her sene yıldız gelen takıma 2-3 senedir adam akıllı oyuncu gelmiyor takımı başta kurmak en buyuk ihanet olur .. bilica-deivid-cristian-güiza gitsin yerlerine adam akıllı oyuncu alsınlar yeter 2 saglam kanat oyuncusu bir forvet bir de top sokabilen bir defans oyuncusu çok mu şey istiyoruz bu sezon mali kongrede 300 küsür trilyon ayrılmış amator branşlarda zaten sponsor destekleri çıg gibi buyuyor 4-5 transfer çok mu zor ..

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...